"Eda Soylu’nun biçimsel yaklaşımı şiiri bir “alan” olarak düşünmeye itiyor. Nesnelerin konumları, aralarındaki mesafe, izleyicinin zorlanmadan ama farkında olarak yavaşlamasını sağlıyor. Bu yavaşlık hali, şiir okuma ritmini mekânsal bir deneyime dönüştürüyor. Adeta sergi, bir şiiri yüksek sesle değil, içinden okuyormuş hissi veriyor. Zaten belki de bu yüzden, hiçbir iş bağırmıyor; hepsi fısıltı seviyesinde konuşuyor."
